İncegazeteye abone olun, sektörel gelişmeleri kaçırmayın.
Gazete Abonelik Formu
Türkiye’nin önemli liman şehirlerinden olan Çanakkale; tarihi, denizi ve doğasıyla gezi rotalarının da vazgeçilmezi. Hem Asya’da (Biga Yarımadası) hem de Avrupa'da (Gelibolu Yarımadası) toprakları olan ikinci şehrimiz Çanakkale, Ege ve Marmara Denizlerini birbirine bağlıyor.
Tarihe Tanıklık Eden Bir Şehir
Lidyalılardan Perslere, Gotlardan Bizanslılara kadar birçok medeniyetin yaşadığı Çanakkale; dünya tarihinin en önemli iki yeri olan Truva ve Gelibolu’ya da ev sahipliği yapıyor. Tarihi 5000 yıl öncesine dayanan Çanakkale’de ilk yerleşimcilerin Kumkale bölgesine geldiğine ve Troya'nın M.Ö. 3500-3000 yılları arasında yine bu bölgede kurulduğuna inanılıyor.
Dur Yolcu, Burası Gelibolu!
Köklü bir geçmişe sahip olan Gelibolu, tarihin tozlu sayfalarına adını ülkemizin en büyük zaferlerinden olan Çanakkale Zaferi’yle yazdırmıştır. 1. Dünya Savaşının en zorlu cephelerden olan Çanakkale Cephesi’nin bulunduğu Conk Bayırı’na ev sahipliği yapan Gelibolu’nun toprakları binlerce insanın hatırasını taşıyor. Gelibolu Yarımadası’nda Çanakkale Boğazı’nın ucundaki Hisarlık Tepe üzerinde yer alan Çanakkale Şehitleri Anıtı rotanızda mutlaka olması gereken adreslerden. Yaklaşık 42 m yüksekliğindeki anıt, Mehmetçik Anıtı, Türk Bahçesi, Mustafa Kemal Çanakkale’de Anıtı; Yaralı Asker Anıtı, Meçhul Asker Kabri ve Türk Şehitliği’ni de barındırıyor.
İlyada ve Odysseia Efsanesinin Merkezi Troya
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Troya Antik Kenti, Çanakkale’ye 30 km uzaklıkta yer alan Tevfikiye Köyü sınırları içerisinde bulunuyor. Kentin girişinde, büyük bir heybetle yükselen ve 1975 yılında bir Türk sanatçı tarafından yorumlanarak yapılan, mitolojiye konu olan ünlü Troya Atı’nın maketi selamlıyor sizi. Troya Antik Kenti’ndeki 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı gözler önüne seriyor. Anadolu, Ege ve Balkanlar'ın buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygarlıkları izlememizi sağlıyor.
Tarihe ve Doğaya Yolculuk; Assos
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan Assos’un tarihi M.Ö. 6. yüzyıla dayanıyor. Bölgeye özgü andezit taşı kullanılarak inşa edilen evleri, liman kenti olmasının verdiği avantajla nefis deniz mahsullerinin sunulduğu restoranları, yemyeşil ağacı, masmavi suyu ile Assos bambaşka bir deneyim sunuyor. Sokrates’in yaşadığı ve ilk felsefe okulunun kurulduğu yer olarak da anılan Assos; Athena Tapınağı, amfi tiyatro, nekrapol ve Gymnasium gibi çeşitli tarihi yapılara da ev sahipliği yapıyor. Assos Antik Kenti’nin en yüksek noktasında bulunan Athena Tapınağı, Anadolu’da yapılmış ilk ve tek dor düzenindeki tapınak olma özelliğiyle günümüzde de büyüleyici varlığını koruyor.
Piri Reis’in Memleketi; Bozcaada
Türkiye’nin üçüncü büyük adası olan Bozcaada; üzüm bağları, rüzgâr gülleri, taş evleri ve binlerce yıldır yaşattığı Rum Türk dostluğuyla anılıyor. Ege’nin tüm güzelliklerini yaşatan Bozcaada; Ayazma Manastırı, Bozcaada Kalesi, Akvaryum Koyu, Ayazma Plajı, Yerel Tarih Müzesi, Meryem Ana Kilisesi, Polente Feneri, Tuzburnu Plajı ve daha fazlasıyla unutulmaz rotalar arasında yer alıyor. 17 adet rüzgâr gülünden oluşan Rüzgâr Gülleri bölgesi adanın günbatımını izleme noktası olarak muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Şirin evleri, babacan balıkçıları, muhteşem denizi ve doğasıyla Bozcaada ziyaretçilerine başka bir zamana gitmiş hissi yaşatıyor.
Türkiye’nin Göz Bebeği; Gökçeada
Türkiye’nin en büyük adası olmasının yanında en batı ucu da olan Gökçeada, Çanakkale gezi rotalarının da vazgeçilmezi. Çanakkale’den feribotla kısa sürede ulaşılan Gökçeada’nın keyifli yolculuğunda size yunus balıkları eşlik ediyor. Bakir koyları, enfes üzüm bağları, eski Rum köyleri ve daha fazlasıyla Gökçeada, tarihle doğanın iç içe geçtiği unutulmaz bir tatil sunuyor.