İncegazeteye abone olun, sektörel gelişmeleri kaçırmayın.
Gazete Abonelik Formu
H. İlker Yelbay kimdir? Kısaca sizden dinleyebilir miyiz?
1982 yılında Almanya’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra üniversite eğitimim için Ankara’ya geldim. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nden 2005 yılında lisans, Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden ise 2009 yılında yüksek lisans diploması aldım. Halen aynı bölümde doktora çalışmalarımı devam ettirmekteyim. 2006 yılında ODTÜ Kaynak Teknolojisi ve Tahribatsız Muayene Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde araştırma görevlisi kadrosu ile işe başladım. Şu anda tahribatsız muayene Birim Yöneticiliğini yapmaktayım. 2011 yılından itibaren TURK NDT Başkan Yardımcılığı, 2017 yılından itibaren ise Radyasyondan Korunma Derneği Yönetim Kurulu Üyeliğimi sürdürmekteyim.
TURK NDT Cemiyeti'nden ve faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
Tahribatsız Muayene Cemiyeti (TURK NDT), tahribatsız muayene girişimcilerinin bir araya gelmesiyle 19 Nisan 2007’de İçişleri Bakanlığı'nın izniyle kurulmuştur. Türkiye’de tahribatsız muayenenin uygulanması ve gelişimine katkıda bulunmak, Uluslararası organizasyonlarda ülkemizi temsil etmek cemiyetin amaçları arasında yer almaktadır. Ayrıca konferans, teknik dergi, kitap gibi faaliyetlerle bilginin yayılmasına olanak sağlamak, tahribatsız muayene alanında araştırma yapan bilim adamlarının ya da mühendislerin yaratıcılıklarını ve mesleklerini geliştirmeleri için çabalarını birleştirmelerine destek olduğu gibi bilgi değişimine de yardımcı olmaktır.
Türkiye Tahribatsız Muayene Cemiyeti, Avrupa Tahribatsız Muayene Federasyonu’nun (EFNDT) ve Dünya Tahribatsız Muayene Organizasyonu’nun (ICNDT) tam üyesidir. Ülkemizde tahribatsız muayene uygulamaları son yıllarda artan bir hızla gelişmekte ve gün geçtikçe firmalarımız bu konuda daha fazla yatırım ve uygulama yapmaktadır. TURK NDT firmalarımızın ve sektör çalışanlarının ihtiyacı olan desteği sağlamak amacı ile çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. TURK NDT, ODTÜ KTTMM ve TOSYÖV ortaklığında Tahribatsız Muayene Operatörü Yetiştirme ve İstihdam Projesi 01.12.2008 – 30.11.2009 yılları arasında yapılmış ve sektör çalışanlarına ücretsiz eğitim ve sertifikalandırma imkanı oluşturulmuştur. Bu tür büyük projelerin haricinde yapılan diğer etkinlikler arasında genellikle belirli bir teknolojinin tanıtılması amacı ile cihaz üreticilerinin ve distribütörlerinin organize ettiği sunumlara ve etkinliklere destek verilmesi veya sektörde tecrübeli uzmanların, bilgi ve tecrübelerini aktardığı seminerlerin organize edilmesi bulunmaktadır.
ODTÜ Kaynak Teknolojisi ve Tahribatsız Muayene Araştırma/Uygulama Merkezi ne zaman kuruldu ve hangi faaliyetleri yürütmektedir?
ODTÜ Kaynak Teknolojisi ve Tahribatsız Muayene Araştırma/ Uygulama Merkezi (KTTMM), Türk ve Alman hükümetlerinin desteklediği uluslararası bir proje (1988-1996) çerçevesinde kurulmuştur. Merkezin kuruluşunda ve personelinin yetiştirilmesinde Alman Federal Malzeme Araştırma ve Test Enstitüsü (BAM-Berlin), Alman Tahribatsız Muayene Cemiyeti (DGZfP) ve Alman Kaynak Enstitüsü (SLV-Münih) ile işbirliği yapılmıştır. Merkezin çekirdek kadrosunun yetiştirilmesi için 19891993 yılları arasında ağırlıklı olarak ODTÜ Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden öğretim üyesi ve araştırma görevlileri 2-3 er yıllık sürelerle Almanya’ya gönderilerek kaynak mühendisliği veya 3. seviye tahribatsız muayene eğitimlerini ve belgelerini alıp yüksek lisans ve doktora tez çalışmalarını gerçekleştirmişlerdir. Başlangıçta ağırlıklı olarak Alman uzmanlarca verilen ülkemizdeki eğitimler, günümüzde merkezin uzman personeli tarafından sanayiden uzmanların da katkısı ile verilmektedir.
Hem kaynak hem de tahribatsız muayene sektörüne oldukça fazla sayıda nitelikli personel yetiştirmiş olan merkezimiz günümüzde de bu misyonunu devam ettirmek için sürekli olarak kendini yenilemekte ve geliştirmektedir.
1991 yılında Resmi Gazete‘de yayınlanan yönetmeliği ile ODTÜ Rektörlüğü'ne bağlı olarak resmen kurulan merkezimiz aşağıda belirtilen faaliyetleri yürütmektedir:
Ülkemizde tahribatsız muayene sistemleri hangi alanlarda kullanılmaktadır. Son gelişmeleri aktarabilir misiniz? Önemli alanlarda kullanımı insan hayatını nasıl etkilemektedir?
Tahribatsız muayene uygulamaları dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça fazla alanda kullanılmaktadır. Özellikle ulaşım ve savunma sanayisi bu konuda oldukça fazla gelişmiştir. İmalat sektöründe ise son yıllarda tahribatsız muayeneye verilen önem artmış ve firmalarımız daha kaliteli ürünler üretmek üzere kaliteye yatırım yapmaya başlamışlardır.
Kalite kontrol alanındaki temel anlayış, kaliteye yapılan yatırımın en büyük kazancı sağlayacağı olmalıdır. Kısaca özetlemek istersek bir fabrikada üretilen bir mamulün tasarlandığı görevi yerine getireceğinin teminatı, kalite kontrol testlerinden geçmiş olmasıdır. Tahribatsız muayene uygulamaları bu testlerin başında gelmektedir. Kalite kontrolden geçmemiş ve üzerinde hatalar barındıran bir ürünün beklenen performansı sergileyemeyeceği ve zamanından önce hasar görmesi nedeni ile üretici firmanın hem mali hem de itibar açısından zarar edeceği gayet açıktır. O nedenle kalite kontrol birimi kaliteli ürün üretmek isteyen bir firmanın en önemli birimlerinden birisidir ve tahribatsız muayene uygulamaları bu birimin kullandığı en etkili araçlardır.
Kaliteye önem verilmemesi veya gerekli önlemlerin alınmamasından kaynaklı tarihte birçok kaza meydana gelmiştir. Günümüzde de bu tür üzücü kazalar halen yaşanmaktadır ve gelecekte de yaşanacaktır. Bunun önüne geçebilmek için öncelikli olarak kaliteye bakış açımızı değiştirmek, daha iyi cihaz ve teknolojilere sahip olmak ve eğitimli personeller ile çalışmamız gerekmektedir.
Ben genellikle tahribatsız muayene uzmanlığını bu mesleği ilk defa duyanlara anlatmak istediğimde doktorluk mesleğinden örnek veririm. Tahribatsız muayene uzmanları aslında insan yerine malzemelere bakan doktor gibi düşünülebilir. Doktorların amacı öncelikle teşhis, sonrasında ise tedavi etmektir. Biz ise tedavi amacından çok teşhis yapmaktayız ve genellikle doktorlar ile aynı enstrümanları kullanırız. Doktorlar vücudumuzun içini incelemek için boroskop kullanırlar biz de malzemenin gözümüzle göremediğimiz iç kısımlarını muayene ederken boroskop kullanırız. Doktorlar ultrasonografi yaparak iç organlarımızı incelerken biz de ultrasonik ses dalgaları kullanarak malzemelerin iç kısımlarını test ederiz. Doktorlar x-ışınlarını kullanarak görüntüleme yaparken biz de yine x-ışınlarını kullanarak bir boru kaynağının içindeki çatlakları veya gaz boşluklarını tespit ederiz. Bütün bu muayeneler sonucunda doktorların amacı insan hayatını kurtarmaktır ve üzerlerine aldıkları bu sorumluluk ile çok önemli bir mesleği icra eden insanlardır. Bizim muayene ettiğimiz ürünler ise dolaylı olarak insan hayatına etki edebilecek ürünlerdir. Örneğin bir hızlı tren tekerleğinin üzerinde bulunan bir çatlağın tespit edilmeden kullanılması yüzlerce insanın ölümüne neden olabilecek bir kaza oluşturabilir veya bir rafineride veya nükleer santralde yanlış yapılmış veya kontrol edilmemiş bir ekipman çok büyük zarara neden olabilir. İnsanlık tarihi bunlar gibi birçok olaya maalesef tanıklık etmiştir. Bu yüzden kaliteye yatırım her zaman en büyük kazancı sağlar ve kendimizi daha güvende hissetmemize ve insanoğlunun gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.
NDT konusunda dünyadaki yeni yaklaşımlar, yeni teknolojiler ve trendler nelerdir?
Her alanda olduğu gibi robotik uygulamalar ve teknikler tahribatsız muayene alanında da gelişmektedir. Kendi kendine muayene yapabilen robotik kollar ile özellikle tehlikeli alanlarda testler yapılabilmektedir. Yine su altında yapılması gereken muayenelerde robotik sualtı araçları kullanılmaktadır. Bununla birlikte artık sürekli bilgiye ihtiyaç duyduğumuz bu çağda sürekli olarak kritik parçaların takip edilmesine yönelik uygulamalar da yaygınlaşmaktadır. Örneğin kritik durumdaki bir ekipmana bağlanan sensörler ile bu parçadaki yük miktarları anlık takip edilebilmekte ve kırılma gerçekleşmeden önlem alınabilmektedir.
Bilgisayarların işlem kapasitesinin artması ve geliştirilen özel yazılımlar sayesinde günümüzde çok sayıda işlemi aynı anda yapıp hızlı sonuç verebilen teknikler uygulanmakta ayrıca öğrenebilen yazılımlar sayesinden analiz ve değerlendirme işlemleri bilgisayar tarafından yapılabilmektedir. Bununla birlikte tahribatsız muayene personelinin eğitim ve sertifikalandırılmasında da yeni yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Günümüzde vazgeçilmez bir konuma gelen bilgisayar ve internet sayesinde eğitimler bilgisayar tabanlı veya online olarak verilmeye başlanmıştır. Önümüzdeki yıllarda internet tabanlı eğitimin çoğu meslek grubunda ön plana çıkacağını düşünmekteyim.
NDT Uzmanı adaylara tavsiyeleriniz nelerdir?
Biraz önce de bahsettiğim gibi tahribatsız muayene uzmanlığı doğrudan olmasa da dolaylı olarak insan hayatına etki edebilecek kararların alınmasını gerektiren bir meslek dalıdır. Bir fabrikada üretilen ve kritik bir görev yapacak olan bir ürün genel kabul olarak tahribatsız muayene uzmanının onayı olmadan satılabilir bir ürün haline gelemez. Bu sebeple tahribatsız muayene uzmanlığı özel bir uzmanlık isteyen bir meslektir ve sadece ilgili yöntemde sertifikaya sahip personel tarafından yapılmaktadır. Benim adaylara tavsiyem öncelikli olarak yapmak istedikleri işin ne kadar önemli olduğunu fark etmeleri ve bu önemi her zaman ön planda tutarak çalışmalarını en doğru ve verimli şekilde yapmalarıdır.
Gelişmekte olan ülkemizde nitelikli tahribatsız muayene personeline oldukça fazla ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenle kendini bu alanda yetiştirmiş kişilerin sektördeki personel açığının kapatılmasında önemli etkisi olacaktır.
Kısaca özetlersek; Unutulmamalıdır ki asıl değerli olan bir ürünün kaç adet üretilebildiği değil, ilgili standart ve teknik şartnamelere uygun olarak kaç adet üretilebildiğidir. Uygunluk onayı ise nitelikli personeller tarafından doğru olarak uygulanan tahribatsız muayene yöntemleri ile mümkündür.