İncegazeteye abone olun, sektörel gelişmeleri kaçırmayın.
Gazete Abonelik Formu
Fotomikrografi sanatın bir anlatım biçimi olduğu gerçeğinden yola çıkar, bilimin işlevselliğinden sanatı, doğanın içinde ikinci bir doğayı yaratır. Görünmeyeni görünür kılmak, anlayabilmek, düş ve gerçek arasında bir köprü olmak, imge ve mikro cisimler arasında malzeme ve yöntemlerle bağ kurmak fotomikrografi ile mümkündür. Fotomikrografi; sanatın temsil ve dışavurum gibi içerik öğeleri yanı sıra biçim, renk ve kompozisyon
gibi estetik değerlerini de barındıran, gerçeğin fotoğrafçı gözünde tekrar yorumlanarak üretildiği bir sanat alanıdır.
Günümüzde farklı sanat alanlarının kaynaşmasından yeni sanat alanları oluşmakta ve disiplinlerarası sanat alanları doğmaktadır. Fotomikrografi ise fotoğraf sanatının bilim ile ilişkisinden doğan bir sanat alanı olarak ilerleyişine devam edecektir.
Dünya'da fotomikrografi sözcüğünü 17.yy'da ilk kullanan Thomas Wedgwood'dur. Ancak Wedgwood'un bir görüntüyü mikroskopta yakalamayı başardığına dair bir işaret yoktur. Henry Fox Talbot, 1829’da bir güneş ışığı mikroskobunu kullanarak 20x büyütme ile bitki sapının fotomikrografisini ilk
görüntüleyen kişidir. 70’li yıllardan bu yana mikroskop fotoğrafları yarışmaları düzenleniyor. Olympus Bioscape Mikroskop Fotoğrafları yarışmaları son olarak 2014 yılında düzenlendi. Yarışmalara dünyanın her yerinden, mikroskop fotoğrafları çeken, çoğunluğu mesleğinin bir uzantısı olarak mikro fotoğrafa ilgi duyan farklı mesleklerden birçok fotoğrafçı katılıyor. Türkiye'de ise henüz çok yeni fakat gelişime açık. 2017 yılında Patoloji Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen ve jüri üyeliğini de yaptığım, uluslararası bir mikrofotografi yarışması düzenledik. Yarışmaya katılan tüm fotoğraflar sergilendi ayrıca dereceye giren ilk 3 yarışmacının fotoğrafları Türk Patoloji Dergisi'nde kapak fotoğrafı olarak yayımlandı. Bu yıl Ankara'da gerçekleşecek olan 28. Ulusal Patoloji Kongresi’nde sergilenmek üzere 2.sini düzenleyeceğimiz yarışmaya daha fazla katılım olmasını bekliyoruz. Böylece Türkiye'de bir ilke daha imza atarak mikroskop fotoğrafları yarışması ile Fotomikrografi'nin tanıtımına ve katılımına katkı sağlama gayesi içerisindeyiz.
Bu kapı dünyada yıllar önce açılmış olmakla birlikte, ülkede bilimi fotoğraf sanatı ile kaynaştırma ve fotomikrografi adı ile sanatsal çalışmalar yapma konusunda çaba göstermekteyim. Fotomikrografi sanatın her alanında ihtiyaç duyulan biçim, renk, denge, leke vb. estetik değerlerin yanı sıra, anlam, ifade taşıyor ve izleyicisinde etki bırakıyor ise sanatsal niteliğe sahiptir diyebiliriz. Mikro görüntülerin sanatsal kaygı dışında işlevsel ve bilimsel olarak üretilenlerini bu kategori dışında tutuyorum. Bu noktada mesleğim gereği, mikroskop ile sitoloji materyalleri taramalarında farklı ve görsel zenginliğe sahip bir dünyanın içerisinde seyahat ediyordum. Gözlerinizi kapattığınızda gördüğünüz güzel bir manzara, bir düş gibi düşünebilirsiniz. Ve bu sıradışı görüntülerin fotoğraflarını çekmekle başladım. Ancak çok da bilinçli yapılmış işler değildi. Sanat ve fotoğraf temelini güçlendirmem gerekiyordu. Ben de Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık - Kameramanlık Bölümünü okudum ve AFSAD bünyesinde fotoğrafçılık eğitimleri aldım. Bu süreç fotomikrografi ile eş zamanlı olarak devam etti.
Uzun yıllar emek verseniz de bir düşüncenin olgunlaşması, yaratıcının duyumsadığı tatmin hissine bağlıdır. Evet artık iki kapak arasına girebilir diyebilmem ve yeterli hissetmem 10 yıl sürdü. Bir eser özellikle de kitap gibi kalıcı bir eser ortaya çıkarmak birçok düşünce ve girişimi de beraberinde getiriyor. Bunları, yeterli ve hazır hissetme, maddimanevi olanaklar, odaklanma ve zaman ayırma olarak sıralayabilirim. Ancak inanıyorum ki emek hiçbir zaman boşa gitmiyor. Birikimler, donanımlar var olma sürecinde eserin yaratıcısına sağlam bir altyapı sağlıyor. Bu noktada Türkiye’de bir ilk olan Fotomikrografi kitabımın yayımlanma sürecinde desteğini esirgemeyen İncekaralar A.Ş.'ye ve değerli çalışanlarına katkıları için çok teşekkür ediyorum.
Mikroskop altı görüntüler, bilgisayar yazılımına aktaran kameralar hemen hepsi Olympus BX51 ve ağırlıklı olarak da BX53 modelleri ile fotoğraflandı. Özellikle BX53
model mikroskop oküler ve objektiflerin mercek kalitesi, görüntü keskinliği ve renk dinamik aralığı oldukça başarılı. Kamera çözünürlüğü, mikroskopta gözle görünen netlik ve keskinliği tam olarak karşılamasa da oldukça yaklaşıyor ve bilgisayarda kurulu görüntüleme yazılım programıfazlasıyla kapsamlı. İçeriğinde fotoğrafa basit düzeyde müdahale edebileceğiniz menüler de var, hatta birçok menü kullanılmıyor. Tüm bu artıların yanında fotoğraf makinalarında da olduğu gibi insan gözünün gördüğü açı, alan derinliği ve netliği mikroskop kameralarının da yakalayamadığı bir gerçek. Umarım mikroskop okülerinden gördüğümüz kalitede görüntü elde edeceğimiz teknolojik gelişime ulaşılabilir.
Her insanın kendisine yakın bulduğu bir ilgi alanının mutlaka olduğunu düşünüyorum. Fakat bazen koşullar nedeniyle yönelmeme bazen de ilgi alanlarını fark edememe gibi nedenlerle olası yetenekler körelebilir. İnsanın hiç kimseye ya da bir nedene bağlı kalmaksızın önce kendisini bir şeyler yapmaya ikna etmesi gerekir. Her fırsatta mevcut durumuna ve içinde yaşadığı her şeye farklı farklı açılardan bakmak öz gelişime büyük katkı sağlar. Fotoğraf öğrenmek isteyen bir katılımcıya söylediğim ilk şey fotoğrafını çekmek istediğiniz objenin etrafında daire çizerek dolaşmaları, tepeden, yerden, yandan yani her açıdan objeye bakmaları olur. Yaşam için de geçerli olan benim olmazsa olmazım budur. Fotomikrografi herkesin ulaşıp yapabileceği bir sanat alanı değil maalesef. Ancak elinde imkanı olan, mikroskop ile çalışan tüm mesleklerdeki bireylere önerim, rutinin içinde estetiği bulup çıkarmaya çalışmalarıdır. Bu hem mesleği daha eğlenceli hale getirir hem de yoğun iş temposunda kısa bir soluk aldırır. Kim bilir belki yeni fotomikrografi sanatçıları da keşfetmiş oluruz ve bu özgün alanı sanat dünyasında hakettiği biçimde tanıtma şansımız olur. Sonuç olarak, fotomikrografi sanatı hakkında eğer bir başarıdan söz ediyorsak, en büyük etken mesleğim ve fotoğraf çekmeyi tutku ile seviyor olmamdır. Severek emek verdiğimiz hiçbir şey boşa gitmeyecektir…