İncegazeteye abone olun, sektörel gelişmeleri kaçırmayın.
Gazete Abonelik Formu
Kuvözün icadından önce, erken doğan bebeklerin yaşam fonksiyonlarını düzenlemek adına civcivler için kullanılan, 1880 yılında Stephane Tarnier tarafından icat edilen kuluçka makineleri tercih edilirdi. Kuluçka makinelerinin kullanımı, yenidoğan bebeğin bakımının annede olduğunu düşünen kesimin tepkisini toplanmış ve çocuk doktorları, anneler ve doğum uzmanları arasında rekabete yol açmıştır. Civcivlerin yumurtadan çıkması için ısı, nem ve havalandırma dengesini düzenleyen bu cihazlarda prematüre bebekler için de anne karnının optimal koşulları yaşatılmaya çalışılmıştır. 3 saatte bir hemşire tarafından değiştirilen sıcak su şişeleri ile ısıtılan bu sistemde birden fazla bebek gözlem altında tutulabiliyordu. Hava sirkülasyonu tabandan yukarı doğru bebeğin etrafından basit bir konveksiyon ile gerçekleştiriliyordu. İlk başta tepkilere yol açan bu sisteme olan yaklaşım, Tarnier’in sağladığı başarı ile değişmeye başlamış ve ölüm oranlarındaki azalış, prematüre doğan bebeklerdeki gözle görülür gelişmelerle birlikte anneler başta olmak üzere birçok sağlıkçının dikkatini çekmiştir. Belediyenin de desteğiyle doğum hastanelerinde sistemlerin kurulumu sağlanmış ve kullanımı yaygınlaştırılmıştır. Başlangıçta başarılı sonuçlar doğurmuş olsa da sonradan prosesin uzun olmasından, bebeklerin hastanelere getirilmesinin zor olmasından kaynaklanan bazı sorunlar yaşanmış ve ölüm oranlarındaki artış tepkilere yol açmıştır. Tarnier’in emekliliği ile birlikte prematüre bebeklerin bakımı yeni nesil doğum uzmanlarına kalmıştır.
Doğan ihtiyaçlar ve gelişen teknolojiyle birlikte ilk kuvöz 1891 yılında Dr. Alexandre Lion tarafından Fransa’nın Nice kentinde tasarlanmıştır. Bu kuvözün havası, büyük metal gövdeye bağlı bir bağımsız vantilatör yardımıyla sürekli temizlenirken, ısı dengesi de termostat ile sağlanıyordu. Anne karnındaki ortamı yeni doğan bebeğe yaşatmaya amaçlanan bu kuvöz başarılı sonuçlar vermeye başlayınca Dr. Alexandre Lion Nice’de prematüre doğan bebekler için bakım merkezi kurarak önderliğini yürüttüğü bu sistemden hastalarının faydalanmasını amaçlamıştır. Lion kuvöz tasarlarken hemşire bakımını aratmayan bir sistem amaçlamış fakat üretim aşaması beklediğinden pahalı tamamlanmıştır. Dönemin şartlarından dolayı beklenilen destek ve ilgi sağlanamamıştır. Alexandre Lion, giriş ücretinin olduğu, inkübatörlerin nasıl çalıştığının izlenebildiği etkinlikler düzenlemiş, kazandığı miktarı da çalışmalarında kullanmıştır. İnkübatörlerde tedavi gören bebeklerle çekilen toplu fotoğraflardaki sağlıklı bebekler halkın ilgisini çekmiş ve böylelikle tek seferde hem yardım toplamış hem de çalışmalarının başarılı sonuçlarını çoğunluğa yaymayı başarmıştır.
İlerleyen süreçte, 20. yüzyılın lider doğum uzmanlarından olan Joseph B. DeLee, 1900 yılında Chicago Lying-in hastanesinde inkübatör istasyonu açarak bir ilke imza atmıştır. Aynı zamanda prematüre bebekleri entübe edebilen ve akciğerlerini şişirebilen (inflate) kendi termostatını icat etmiştir. Yenidoğan bebeklerin transferinin zor olduğu o dönemde DeLee, taşınabilir inkübatör, doktor ve hemşirenin olduğu transfer birimleri kurmuş ve zorlu hava şartlarında bebeklerin hastaneye ulaşım problemlerinin üstesinden gelmiştir.
Michael Reese Hastanesinin başkanı olan Julius Hess 1914 yılında kendi versiyonu olan içerisinde sıcak su bulunan metal yelekle çevrili elektrikli ısıtıcılı yatağı tasarlamıştır. Tasarımını inkübatör istasyonuna çevirebilmek için çeşitli destekler almış ve daha sonrasında DeLee gibi fakat daha gelişmiş bir arabalı bir transport sistemi kurmuştur.
1950 ve sonrasında yapılan çalışmalarla birlikte pulmoner yüzey aktif maddesinin gelişimi ile birlikte az gelişmiş akciğerlerin oksijenasyonu ve havalandırılması kolaylaştırılarak en önemli eksikliklerden biri olan ventilasyon sorununun önüne geçilmiştir.
1970 yılındaki bilimsel ve teknolojik çalışmaların sonucu olarak kuvöz sistemleri günümüzdeki haline ulaşmış ve gelişimine ilerleyen teknoloji ile devam etmektedir.